DEM Parti heyeti, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile üçüncü kez görüşmek üzere İmralı’ya gidiyor.
Önceki görüşmeler 28 Aralık 2024 ve 22 Ocak 2025 tarihlerinde gerçekleşmişti. Bu kez heyette, DEM Parti Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in yanı sıra, Ahmet Türk, Tuncer Bakırhan, Tülay Hatimoğulları, Cengiz Çiçek ve avukat Faik Özgür Erol yer alıyor. Toplam 7 kişiden oluşan heyet, perşembe günü sabah saatlerinde Öcalan ile bir araya gelecek.
Görüşmenin ardından heyetin, 28 Şubat’ta Ankara’da bir basın toplantısı düzenleyerek kamuoyunu bilgilendirmesi bekleniyor. Önceki görüşmelerde Öcalan’ın sağlık durumunun iyi olduğu ve Kürt sorununa kalıcı çözüm bulunmasına yönelik değerlendirmelerde bulunduğu belirtilmişti. DEM Parti yetkilileri, bu görüşmelerin “umut verici” olduğunu ifade etmişti.
Ahmet Türk, daha önceki görüşmelere katılmamış olmasına rağmen, bu kez heyette yer alarak sürece dahil oldu. Türk, yaptığı açıklamalarda, İmralı ziyaretlerinin ardından silah bırakma çağrısı gibi önemli adımların gelebileceğine dair beklentilerini dile getirmişti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, Öcalan ve DEM Parti arasındaki görüşmeleri “hayırlı bir başlangıç” olarak nitelendirerek, sürecin barışçıl bir çözüme ulaşması yönünde beklentilerini ifade etti. Bahçeli, Öcalan’ın tecridinin kaldırılması ve Meclis’te konuşma yapması gibi çağrılarda bulunarak, terör örgütünün tasfiye edilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında yaşanan çözüm süreci, PKK ile devlet arasında barışçıl bir çözüm arayışını hedeflemişti. Ancak süreç, 2015’te çatışmaların yeniden başlamasıyla sona ermişti. Şimdi ise DEM Parti’nin İmralı ziyaretleriyle yeniden başlatılan diyalog süreci, benzer bir barış umudunu canlandırdı.
PKK, 1978’de kurulduğundan bu yana Türkiye ve pek çok uluslararası kuruluş tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor. Örgüt, 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalarda binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Öcalan, 1999 yılından bu yana İmralı Cezaevi’nde müebbet hapis cezası çekiyor.
ADALET BAKANI TUNÇ: MEVZUATIMIZA UYGUN DEĞİL
Bu arada Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dün DEM Parti’nin İmralı ziyaretine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Tunç’un açıklamaları özetle şöyle: Heyetteki Dem partililer yarın bir görüşme gerçekleştirecekler. Tabi o görüşmeden sonra açıklamanın yapılıp yapılmayacağına ilişkin. Tabi ki sonrasında bir gelişme olabilir. Daha önce de açıkladığımız gibi hükümlülerin cezaevinde nasıl görüşecekleri, avukatlarıyla nasıl görüşecekleri, yakınlarıyla nasıl görüşecekleri mevzuatımızda belli. Dolayısıyla hükümlünün cezaevinden video vasıtasıyla görüşmesiyle ilgili mevzuatımız buna uygun değil. Tabi bu çerçevede Sayın Bahçeli’nin grup konuşmasında bahsetmiş olduğu, başlatmış olduğu önemli bir çalışma var. Terörsüz Türkiye hedefi var. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu çağrıya yönelik, Sayın Bahçeli’nin bu konuşmasından sonraki iradesi ortada ve başlayan bir çalışma var. Tüm hedef burada terörsüz bir Türkiye. Terörün tamamen sonlandırılması, 40 yıldan bu yana bu ülkeye çok büyük zarar veren terör örgütünün kendini feshetmesi. Tüm hedef bu. Türkiye 100. yılına girerken, huzurlu bir geleceğe Türkiye’nin adım atması noktasında büyük bir çaba söz konusu. Bu çabanın terörün sonlandırılmasıyla gerçekleşmesi çok önemli ülkemiz açısından. 40 yıldan bu yana çok büyük maddi kayıplarımız oldu. Şehitler verdik, çok manevi kayıplarımız oldu. Ülkemizin gelişmesinin, kalkınmasının önünde en büyük engel terör örgütüydü, terördü. Terörün her türlüsüyle mücadele eden bir ülke konumundayız. Türkiye 100. yılına başlarken önümüzdeki bu engeli kaldırma iradesi var. Bu konudaki çabalara değer veriyoruz. Bu konuda özellikle terör örgütünün feshine yönelik bir açıklama yapılacaksa, elbette ki bunun muhatabı, terör örgütü elebaşı bu açıklamayı terör örgütüne yönelik yapacak. Ve terör örgütü de silah bıraktığı takdirde, bu açıklamayı dikkate aldığı takdirde, ülkemizin terörsüz bir Türkiye’ye adım atması noktasında önemli bir aşamaya geçirmiş olacak. Tabi yarın DEM partililerin görüşmeleri bir gerçekleşsin. Sonraki süreçte gerekli açıklamaları yaparız. Ama şu anda öyle bir durum söz konusu değil.”